Bu, esas olarak duyusal işitme alanına uzanan bir agnozidir. Örneğin köpek havlaması duyulur, ancak bu şekilde tanınmaz.
Akustik agnozi, bir kişinin normal işitme yeteneğine sahip olmasına rağmen, sesleri ve sesli bilgileri doğru bir şekilde tanımlayamama, işleyememe veya yorumlayamama durumudur. Akustik agnozi, beyindeki belirli bölgelerin hasar görmesi veya işlevsiz olması nedeniyle ortaya çıkar. Bu durum, bir kişinin günlük yaşamında iletişim ve sosyal etkileşimlerde zorluklar yaşamasına yol açabilir.
Akustik agnozi, genellikle beynin işitsel korteks olarak adlandırılan kısmında meydana gelen bir hasar veya disfonksiyon sonucu ortaya çıkar. Bu hasar, inme, travmatik beyin yaralanması, beyin tümörü veya nörodejeneratif hastalıklar gibi çeşitli nedenlerle meydana gelebilir.
Akustik agnozi türleri:
- Ses agnozisi: Bu türde, bireyler çevrelerindeki sesleri tanımlayamaz veya anlamlandıramazlar. Örneğin, bir köpek havlaması veya bir kapı zilinin sesini tanımakta zorluk çekebilirler.
- Müzikal agnozi (amusia): Bu durumda, bireyler müzikal notaları ve melodileri tanımak ve işlemekte zorlanırlar. Ayrıca, ses perdesi ve ritim gibi müzik öğelerini de ayırt etmekte zorluk yaşayabilirler.
- Konuşma agnozisi: Bu türde, bireyler konuşulan dili anlamada zorluk çekerler. İşitsel bilgileri işleme yetenekleri bozulmuştur, bu nedenle sözcükleri ve cümleleri anlamakta zorlanırlar.
Akustik agnozi tedavisi, altta yatan nedenin ve bireyin belirtilerinin şiddetine bağlı olarak değişir. Tedavi yaklaşımları arasında işitsel rehabilitasyon, dil ve konuşma terapisi ve nöropsikolojik tedavi bulunmaktadır. Bu tedaviler, bireyin işitsel becerilerini ve yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlamaktadır.