Disosiyasyon, psikolojik bir fenomen olarak, bireyin normalde bir arada bulunan bilinç, kimlik, bellek ve duygu gibi unsurlarının geçici olarak ayrışması veya bölünmesi durumunu ifade eder. Disosiyasyon genellikle travmatik bir olaya veya aşırı stresli bir duruma tepki olarak ortaya çıkar.
Disosiyasyon, farklı derecelerde ve farklı şekillerde kendini gösterebilir. Örneğin, depersonalizasyon, kişinin kendine ve gerçekliğe karşı yabancılaşma, kendini ayrışmış veya düşük bir bilinç durumunda hissetme deneyimini ifade eder. Derealizasyon ise çevrenin gerçekliğinin bozulduğu, yabancılaşma ve gerçeklik hissinin kaybedildiği bir durumu ifade eder.
Disosiyatif kimlik bozukluğu (multiple kişilik bozukluğu) ise en yaygın ve tanınmış disosiyatif bozukluktur. Bu durumda birey, farklı kimlikler veya „altyazılar“ olarak adlandırılan ayrı kişilik durumları arasında geçiş yapabilir. Bu kişilikler genellikle farklı yaş, cinsiyet, düşünce tarzı ve davranış özelliklerine sahiptir.
Disosiyasyon genellikle tedavi gerektiren bir durumdur. Tedavide psikoterapi, özellikle disosiyatif belirtileri yönetmeye yardımcı olan bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve gözlemci farkındalık gibi teknikler kullanılabilir. İlaç tedavisi de bazen semptomları yönetmek için kullanılabilir.
Disosiyasyon hakkında daha fazla bilgi edinmek ve uygun bir değerlendirme ve tedavi için bir uzmana başvurmak önemlidir.