Hemato-ensefalik bariyer (HEB), beyin ve omurilik sıvısı ile kandan gelen zararlı maddeler arasında bir bariyer görevi gören özel bir yapıdır. Bu bariyer, merkezi sinir sisteminin (beyin ve omurilik) sağlığını korumak ve dengesini sürdürmek için oldukça önemlidir. Hemato-ensefalik bariyerin ana görevi, kan dolaşımından gelen toksinler, mikroplar, zararlı kimyasallar ve diğer potansiyel tehlikeli maddelerin beyin dokusuna geçmesini engellemektir.
Hemato-ensefalik bariyerin temel bileşeni, özel bir hücre tabakası olan endotel hücreleridir. Bu hücreler, beyin kapillerlerinin (küçük kan damarlarının) iç yüzeyini kaplar ve bu kapillerlerin içindeki maddelerin beyne girişini kontrol ederler. Endotel hücrelerinin arasındaki sıkı bağlantılar ve özelleşmiş zararlı maddeleri dışarıya pompalamak için aktif taşıma sistemleri, bu bariyerin işlevselliğini sağlar.
HEB, birçok yararlı maddeyi de beyne geçişine izin verir, çünkü beyin ve omurilik sıvısının normal işlevlerini sürdürebilmesi için bazı besin maddelerine ve oksijene ihtiyacı vardır. Ancak, zararlı veya yabancı maddelerin geçişini sıkı bir şekilde kontrol eder. Bu nedenle, enfeksiyonlar, toksinler veya inflamasyon gibi durumlar, HEB’in geçirgenliğini artırabilir ve bu da sağlık sorunlarına neden olabilir.
Hemato-ensefalik bariyer, merkezi sinir sisteminin koruyucu kalkanı olarak düşünülür ve birçok nörolojik hastalığın teşhisinde ve tedavisinde önemli bir rol oynar. HEB, ilaçların beyne geçişini kontrol etme açısından da büyük öneme sahiptir, çünkü bazı ilaçların bu bariyeri aşabilmesi gerekebilir. Bu nedenle, HEB hakkında daha fazla anlayış, nörolojik bozuklukların tedavi ve araştırılmasında büyük bir öneme sahiptir.