İlişkisel koşullama veya duyusal ön koşullandırma, klasik koşullanmanın bir türüdür ve iki uyarıcının birlikte sunulmasının ardından bir uyarıcının diğerine tepki verme olasılığını artırma sürecini ifade eder. Bu koşullama türünde, bir kişi veya hayvan, iki uyaranın birlikte sunulduğu bir deneyime maruz kalır ve sonucunda bu iki uyaran arasında bir ilişki kurar. Bu ilişki, gelecekte bu iki uyaranın tekrar bir araya geldiğinde biri diğerine tepki verme olasılığını artırır.
İlişkisel koşullama örneğiyle açıklamak gerekirse, bir deney düşünelim: Bir köpek, bir zil sesi (Uyarıcı A) ve yemek kokusu (Uyarıcı B) birlikte sunulur. Başlangıçta köpek yemek kokusu görünce salya akıtmak gibi doğal bir tepki verirken, zil sesi köpek için bir anlam ifade etmez. Ancak, bu iki uyarıcı birlikte sunulduğunda, zamanla köpek zil sesini duyduğunda bile salya akıtmaya başlar. Yani, zil sesi ve yemek kokusu arasında bir ilişki kurmuş ve zil sesi artık yemek kokusu olmadan da salya akıtma tepkisine yol açmıştır. Bu, ilişkisel koşullamanın bir örneğidir.
İlişkisel koşullama, özellikle öğrenme teorileri ve davranışsal psikoloji alanlarında önemlidir. Bu tür koşullama, insanların ve hayvanların çevreleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu ve öğrendiğini anlamada kullanılır. Ayrıca, bu tür koşullama, terapötik uygulamalarda da kullanılır ve bazı koşullarda istenmeyen davranışları azaltmak veya değiştirmek için kullanılabilir.