Yaşam – kalitesi

Fiziksel ve zihinsel refah ölçüsü. Bu ölçü kişinin fiziksel veya zihinsel durumuna ve sosyal uyumuna bağlı olarak farklılıklar gösterir.

Ciddi derecede hasta olan kişilerde örneğin ölümcül tümör hastalarında, tedavinin amacı mümkün olduğunca uzun süre uygun bakım ve ağrı kesici ilaç ile yaşam kalitesini korumaktır.

Yaşam – olayı (çözülmemiş)

İlgili kişinin yeterli derecede uyum sağlamadığı ve şimdiye kadar bu olayla başa çıkmakta yeterince başarılı olamadığı kritik yaşam olayı.

Tipik olarak travma sonrası stres bozuklukları, uyum bozuklukları gibi çeşitli zihinsel bozukluklara yol açabilir.

Yaşam – ortamı

Bir kişinin esas olarak kaldığı, deneyim kazandığı, sosyal etkileşimlere katıldığı ve içinde yaşadığı sosyal çevre için kullanılan terim.

Yaşam – planı

Belirli modellere ve yaşam tarzlarına göre daha kısa veya daha uzun yaşam süreleri için oluşturulmuş hedefli taslaklar.

Yaşamsal bozukluklar

Yaşamsal bozukluklar, genellikle vejetatif semptomlarla birlikte ortaya çıkan, duygusal bir psikoz bağlamında fiziksel yanlış algılar olarak tanımlanır.

Bunlar yorgunluk, baş ağrısı, bulantı, uyku bozuklukları, sürekli yorgunluk, kilo kaybı ile iştah kaybı, libido bozuklukları, (çoğunlukla lokalize) ağrı, globül sendromu ve fiziksel rahatsızlık örneğin göğüs bölgesindeki basınç gibi durumlarını içerir. Somatik şikayetler herhangi bir depresif ruh halini örtecek kadar şiddetli ise, buna larva depresyonu denir.

Yaşlılığa bağlı hipotiroidizm

Bu hastalık sık sık yanlış anlaşılır. Yaşlılığa bağlı olarak oluşan psikolojik bozukluklarla, yaşlılıkta guatrın az çalışması sonucu oluşan hipotiroidizm tanısı iyi konulmalıdır.

Yaşlılığın araştırması

Bu, esas olarak insanlarda yaşlanmaya özgü fiziksel, sosyal, psikolojik ve entellektüel değişim süreçlerini ele alan bir gelişim psikolojisi alanıdır.

Yaşlılık

Yaşlanma süreç olarak organizmanın regresyonudur.

Yaşlılık atrofisi

Bu, yaşa bağlı regresyon olarak da bilinen yaşlanmanın yan etkileri için kullanılan kolektif bir terimdir.

Dejeneratif fizyolojik ve biyolojik bir süreçtir, bu sırada hücre ve organların büyüklüğünde bir gerileme veya azalma (hücrelerin boyutunu azaltarak veya hücre sayısını azaltarak küçülme). Önce, beyin, karaciğer, böbrekler, gastrointestinal sistem, akciğerler ve kemikler atrofik (küçülür) hale gelir, bu da zihinsel işlevlerde yavaşlamaya, unutkanlığın artmasına, kas kaybının ve osteoporozun ortaya çıkmasına ve iç organların işleyişinin azalmasına neden olur.