„Bastırılmış davranış“ genellikle, bir kişinin bilinçli veya bilinçdışı çabaları sonucunda dışa vurulmayan veya ifade edilmeyen bir davranışı ifade eder. Bastırma, genellikle toplumun kabul edilemez veya uygunsuz olarak gördüğü davranışları kontrol etmek için kullanılan bir savunma mekanizmasıdır.
Bastırılmış davranışlar, bir bireyin kendine zarar verme potansiyeli olan veya sosyal normları ihlal edebilecek davranışları içerebilir. Ancak, bastırılmış davranışlar genellikle duygusal stres ve anksiyeteye neden olabilir ve bu da bireyin genel sağlık ve refahını etkileyebilir.
Bu terim genellikle psikoloji ve psikiyatri alanlarında kullanılır ve genellikle bir bireyin duygusal durumunu ve davranışlarını etkileyebilecek iç dinamiklerle ilgilidir.
„Başvuru eğilimi“, genellikle bir bireyin belirli bir hizmeti veya kaynağı kullanma olasılığını ifade eder. Örneğin, sağlık hizmetlerinde, başvuru eğilimi genellikle bir bireyin belirli bir sağlık hizmetine (örneğin, bir hekim, psikolog veya diğer sağlık hizmetleri) başvurma olasılığını ifade eder.
Bu eğilim, bir dizi faktörden etkilenebilir, örneğin bireyin genel sağlık durumu, algılanan ihtiyaç seviyesi, hizmete erişim kolaylığı, maliyetler ve bireyin önceki deneyimleri ve inançları. Başvuru eğilimi ayrıca sosyoekonomik durum, cinsiyet, yaş ve etnik köken gibi demografik faktörler tarafından da etkilenebilir.
Başvuru eğilimini anlamak, hizmetlerin uygun bir şekilde dağıtılmasına yardımcı olabilir ve hizmet sağlayıcıların bireylerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına ve karşılamalarına yardımcı olabilir.
Batıl inanç, genellikle mantıksal ya da bilimsel temeli olmayan ve genellikle tarihsel, dini veya kültürel geleneklerden kaynaklanan inançlardır. Bu tür inançlar genellikle olayların sonucunu etkileyebileceğine dair süpernatüral güçlerin varlığına dayanır.
Örneğin, bazı insanlar 13 sayısının uğursuz olduğuna, bir merdivenin altından geçmenin kötü şans getireceğine, bir yıldız kaydığında bir dilek tutmanın dileğin gerçekleşeceğine inanır. Bu tür inançlar, toplumdan topluma ve kültürden kültüre önemli ölçüde değişiklik gösterebilir.
Batıl inançların genellikle bilimsel kanıta dayanmamasına rağmen, bazı insanlar bu tür inançlara güçlü bir şekilde bağlıdır ve bu inançlar, bireylerin ve toplumların davranışlarını ve kararlarını etkileyebilir.
„Batın“ kelimesi genellikle insan vücudunun bel ile göğüs arasındaki kısmını ifade eder. Batın, birçok önemli organı içerir, bu yüzden tıbbi bağlamda sıklıkla kullanılır. Batın içinde bulunan organlar arasında mide, karaciğer, safra kesesi, dalak, pankreas, ince bağırsaklar, kalın bağırsaklar ve böbrekler bulunur.
Ek olarak, „batın“ kelimesi, genellikle sembolik veya dini metinlerde, bir şeyin gizli veya derin anlamını ifade etmek için de kullanılır. Bu bağlamda, „batın“ genellikle bir şeyin yüzeydeki veya görünür anlamının (zahir) karşıtı olarak düşünülür.
„Batofobi“, yükseklikten düşme korkusu yerine, yüksek binaların veya diğer yapıların çökeceği veya çökmekte olduğu korkusunu tanımlar. Bu, özellikle yüksek binaların içinde bulunan kişilerde yoğun bir korku ve endişe yaratabilir. Batofobi, genellikle genel bir anksiyete bozukluğunun veya özgül bir fobi bozukluğunun parçası olarak görülür ve profesyonel yardım gerektirebilir. Bu tür bir korku genellikle terapi ve bazen ilaçlarla tedavi edilebilir.
„Batrachophobia“ Yunanca „batrachos“ (kurbağa) kelimesinden türetilmiştir ve bu kelime genellikle kurbağa veya semender korkusunu tanımlar. Bu tür özgül fobiler, genellikle çocuklukta başlayan ve hayatın ilerleyen dönemlerine taşınan yoğun ve irrasyonel korkuları ifade eder. Batrachophobia, genellikle özgül bir fobi olarak sınıflandırılır ve genellikle terapi veya danışmanlıkla tedavi edilebilir.
„Bayılma“ veya „senkop“, kısa süreli bilinç kaybı durumunu ifade eder. Genellikle kan basıncının ani düşüşü sonucu beyne yeterince kan gitmemesi durumunda meydana gelir. Bu durum genellikle birkaç saniye veya dakika sürer ve kişi genellikle hızlı bir şekilde kendine gelir.
Bayılma genellikle ciddi bir sağlık sorununun belirtisi değildir, ancak yine de bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekebilir. Bayılmanın nedenleri arasında aşırı sıcaklık, aşırı fiziksel aktivite, aşırı acı veya stres, dehidrasyon veya bazı tıbbi durumlar yer alabilir.
„Bayılma (Dolaşımın çökmesi)“ ifadesi, genellikle kan basıncının ani ve geçici olarak düşmesi nedeniyle vücutta kan dolaşımının yeterince sağlanamadığı ve bu durumun beyne yeterince oksijen gitmemesine neden olması sonucu bayılma durumunu ifade eder. Bu durum genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürebilir ve genellikle hızlı bir şekilde kendiliğinden düzelir.
Dolaşımın çökmesi, genellikle ani bir kan basıncı düşüşüne neden olan faktörlere bağlıdır. Bu faktörler arasında aşırı sıcaklık, aşırı fiziksel aktivite, dehidrasyon, aşırı acı veya stres ve bazı sağlık durumları yer alabilir. Bu tür bir bayılma genellikle bir acil durum olarak kabul edilir ve tıbbi müdahale gerektirebilir.
„Bazal beyin“ ifadesi, genellikle beyin sapı ve bazal ganglionlar gibi, beyin ve omurilik arasındaki iletişimde önemli rol oynayan beyin bölgelerini ifade eder. Bu terim genellikle anatomik veya fizyolojik bağlamda kullanılır ve belirli bir bölge veya yapıyı tanımlamak için kullanılır.
Bazal beyin, bilinç durumlarını, uyanıklığı ve uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen yapılar, otonom fonksiyonları kontrol eden merkezler ve motor hareketleri düzenleyen bazal ganglionlar gibi bir dizi önemli işlevi olan yapıları içerir. Bu nedenle, bu bölgedeki herhangi bir hasar veya disfonksiyon, bir dizi farklı semptom veya duruma neden olabilir, örneğin Parkinson hastalığı, Huntington hastalığı, ve diğer hareket bozuklukları.
Bazal ganglionlar, beynin derinlerinde bulunan ve bir dizi karmaşık işlevi olan bir grup sinir hücresi yapılarıdır. Bu yapılar, hareketin düzenlenmesi, öğrenme, duygusal tepkiler ve ödülle ilgili davranışlar dahil olmak üzere birçok işlevi yerine getirirler.
Bazal ganglionlar, beyindeki diğer bölgelerle geniş çapta bağlantılar kurarlar ve beyindeki bilgi akışını düzenlemeye yardımcı olurlar. Bu nedenle, bu yapıların herhangi bir kısmının hasar görmesi veya işlevini kaybetmesi çeşitli hareket bozukluklarına ve diğer nörolojik durumlara neden olabilir. Örneğin, Parkinson hastalığı ve Huntington hastalığı, bazal ganglionların işlev bozukluğuna bağlı olarak gelişir.
Bazal ganglionlar genellikle şunları içerir:
- Kaudat çekirdek
- Putamen
- Globus pallidus
- Subthalamic çekirdek
- Substantia nigra
Bu beş ana yapı, bilgiyi alır, işler ve beyindeki diğer bölgelere geri gönderir. İşte bu karmaşık etkileşimler, hareketlerin düzenlenmesinden duygusal tepkilere kadar birçok farklı işlevi sağlar.